ek ne demek?
- Eklenmiş, katılmış
- Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça.
- Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave.
- Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika.
- Sözcük türetmek veya sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan biçim verici ses ya da sesler: Evci (ev-ci) , evcil (ev-cil) , evli (ev-li) , ev-lenmek (ev-le-n-mek) eve (ev-e) , evden fev-den) , evde (ev-de) , evim (ev-im) vb.
- Elektronik postanın sonuna eklenerek yollanan dosya/dosyalar.
- Bk. ek yeri
- Bir yapıttaki bilgiyi tamamlamak, dahaeksiksiz olmasını sağlamak amacıyle sonradan çıkarılan kitap.
- Metin içinde verilmesi yersiz görülen tablo, çizim, sayılama vb. bilgiyi metnin ya da yapıtın arkasında ayrıca gösteren bölüm.
Supplement, appendix.
Additional.
Extra.
Supplemental.
Supplementary.
Further.
Addition.
Supplement.
Extension.
Annex.
Appendix.
Appendage.
Addendum.
Adjunct.
Appurtenance.
Formative.
Insertion.
Inset.
Postscript.
Schedule.
Supplementation.
Bye-.
Super-.
Accession.
Annexe.
Collateral.
Excess.
Inclusion.
Special.
Subsidiary.
Joint.
Patch.
Affix.
Attachment.
Coupling.
Joining.
Easement.
Tailpiece.
Fastening.
Patching.
Splice.
Bond.
Link.
Insert.
Enclosure.
Annexed.
Pull-out.
Affixe
ek yeri
- İki film parçasının birbirine yapıştırıldığı bölüm.
Suture.
Join, splice, film splice.
Klebestelle
Joint, collure
ek açıklama
Annotation.
ek açıklama ımi
Annotation mark