bez bağlamak ne demek?
- Bebeklere, ağır hastalara altlarını kirletmesinler diye bez koymak.
- Dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra veya ağaca bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak
bez bağlantı
- Üfleç titreşiminin hava kanallarına geçmesini önlemek amacıyla yapılan bir ekleme.
bez
- Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma
- Pamuktan, düz dokuma.
- Herhangi bir cins kumaş.
- Herhangi bir iş için kullanılan dokuma.
- Gelişigüzel kumaş parçası, çaput.
- Kumaş veya dokumadan yapılmış.
- İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ.
- Organizmada kullanılmak ya da dışarı çıkarılmak üzere salgı yapan özelleşmiş bir hücre (tek hücrelibez) ya da özelleşmiş hücreler topluluğu (çok hücrelibez). Salgılarını bir kanalla boşaltan (dış salgıbezleri: ekzokrinbezler) ya da doğrudan kana veren (iç salgıbezleri: endokrinbezler), salgılarını tek kanalla boşaltan basitbezler (basit tüp, dallı tüp, bükülmüş tüp, asinarbezler), birden fazla kanalla boşaltan bileşikbezler (bileşik rübüler, bileşik asinar, bileşik tübüloasinarbezler), salgılarını sitoplâzma kaybı olmadan salgılayan (merokrin), az kayıpla salgılayan (apokrin) ya da hücrenin de tahrip olmasıyla salgılayan (holokrin) tipleri, yoğun salgılı (mükoz) ya da daha sıvı salgılı (seröz)bezler gibi gruplandırılan çeşitli özellikteki hücreler topluluğu.
- Salgı yapan özelleşmiş hücre veya hücreler topluluğu, glandula.
- Hlk. Sığır gövde etinde, boyun yan kaslarından yapılan pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bez bağlantıbezbez alırsan mısırdan , kız alırsan asildenbez ayağıbez ayakkabıbez bebekbez ciltbez ciltlibez dokubez dokuma tezgahıbebe ... shybe a bad judge ofbe a bad sailorbe a ball of fortunebağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip