basıra ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Görme gücü, görüş.
  2. Gören, görücü.
  3. Kuvve-i basıra.
  4. Görme yetisi.
  5. Göz.
  6. (en)The visual faculty.

görme

  1. Görmek işi, rüyet.
  2. Göze giren ışığın doğurduğu duyumsal izlerle dış çevredeki ayrıntıların algınlanması.
  3. (en)Sight.
  4. (en)Seeing.
  5. (en)Acuity.
  6. (en)Remark.
  7. (en)Vision.
  8. (al)Sehen
  9. (fr)Vision

basır

  1. Osmanlıca'da yazılışı: bâsır.
  2. Gören, görücü.
  3. Dikkatli ve göz kuvveti ile gören.

basırgamak

  1. Üzerine ağırlık çökmek, kabus çökmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

basırbasırgamakbasırganmakbasırmakbasıbası yarasıbasıcıbasıcılıkbasıgözetirbasbasbas artışbas ayaribas bariton
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın