baş alıp baş vermek ne demek?
- Boğuşmak, savaşmak.
- To wage a bitter fight
baş
- İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser
- Bir topluluğu yöneten kimse
- Başlangıç.
- Temel, esas
- Arazide en yüksek nokta.
- Bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Bir şeyin uçlarından biri
- Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet.
- Çıban.
- İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan en ön bölgesi.
baş ağır gerek, kulak sağır
- Kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir.
alp
- Alperen, Alpgazi. bu isim İslam'dan sonra da Türkler arasında kullanılmaya devam etti.
- Yiğit, kahraman.
- Alkalen fosfataz.
- Babayiğit, zorlu, cılasın, batur, çora, sökmen, basbak.
- Seyfi kola mensup, savaşçı, fütüvvet ehli.
- Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse.
- Eski Türklerde kullanılan bir unvan.
- Yürekli, maharetli.
- The Adrian renegade, a Venetian by extraction, who forswore the Christian faith to become a commander in the Turkish army He led the host to the siege of Corinth, while that country was under the dominion of the Doge He loved Francesca, daughter of Minotti, governor of Corinth, but she died of a broken heart because he deserted his country and was an apostate The renegade was shot in the siege - Byron: Siege of Corinth.
- Annual Leave Payoff Earnings type used when paying the first 240 hours of terminal annual leave for classified staff These earnings are subject to PERS deductions.
baş
- İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser
- Bir topluluğu yöneten kimse
- Başlangıç.
- Temel, esas
- Arazide en yüksek nokta.
- Bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Bir şeyin uçlarından biri
- Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet.
- Çıban.
- İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan en ön bölgesi.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
başbaş ağır gerek, kulak sağırbaş ağrım var.baş ağrısıbaş ağrısı olmakbaş ağrıtmakbaş akçabaş aktörbaş aktrisbaş alamamakalıp başını gitmekalıp getirmealıp götürmekalıp satmaz görünmekalıp sattığı olmamakalıp vereceği olmamakalıp verme yetkisialıp vermekalıp yürümekalıalı al moru moralı alına, moru morunaalıcıalıcı açısı