baş ne demek?
- İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser
Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı.
N. Cumalı - Bir topluluğu yöneten kimse
- Başlangıç.
- Temel, esas
- Arazide en yüksek nokta.
- Bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Bir şeyin uçlarından biri
- Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet.
- Çıban.
- İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan en ön bölgesi.
- Herhangi bir hayvanın bu bölgeye karşılık olan yapısı. Sefal, kafa.
- Bakteriyofajlarda ikozahedral şekilli, DNA içeren kısmı.
- Miyozinin bir parçası. Fosfolipitlerin yağ asitleri içermeyen kısmı.
- Spermlerde haploit çekirdeğin bulunduğu kısmı.
- İnsan vücudunun üst, hayvan vücudunun ön ucu, sefalika.
- Olsun, ola.
- Chief.
- Arch.
- Capital.
- Central.
- In chief.
- Especial.
- First.
- Foremost.
- General.
- Governing.
- Grand.
- Initial.
- Master.
- Premier.
- Primal.
- Primary.
- Prime.
- Principal.
- Beginnings.
- Knob.
- Heading.
- Beginning.
- Coconut.
- Costard.
- Leader.
- Base.
- Cardinal.
- Helm.
- Kingpin.
- Leading.
- Crest.
- Either of two ends.
- Glove.
- Bulb.
- Agio.
- Exchange premium.
- Upper end.
- Sconce.
- Prow.
- Foreship.
- Fore.
- Poll.
- Major.
- Boss.
- Standard.
- Headman.
- Header.
- Head.
- Kopf Dgr.: Yun. kephale:baş
- Tête
baş ağır gerek, kulak sağır
- Kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir.
baş ağrım var.
- Headache: i have a headache.