başıboş dolaşmak ne demek?
- Kendi başına, özgürce dolaşmak.
Wander about, divagate, loaf, loaf about, loaf around, roam about, rove, rove about, stray.
başıboş dolaşma
Divagation.
başıboş dolaşan
Wandering, nomadic.
dolaşmak
- Gezmek, gezinmek
- Doğru gitmeyip yolu uzatmak.
- Dönüp başka bir yönden gelmek.
- Kan, damarlarda yer değiştirmek.
- Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek.
- Bir yeri belli bir amaçla gezmek.
- Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek.
- Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek.
Bat around.
Go for a walk.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
başıboş dolaşmabaşıboş dolaşanbaşıboş dolaşan kimsebaşıboşbaşıboş bırakmakbaşıboş bir şekildebaşıboş büyümekbaşıboş hayvanbaşıboş hayvanları kapamakbaşıboş kalmakbaşı açıkbaşı ağrımakbaşı ağrıyanbaşı bacadan çıkmakbaşı bağlıdolaşmakdolaşmadolaşmamakdolaşmaya çıkmakdolaşmışdolaşdolaşandolaşan hücrelerdolaşan sinyaldolaşarak ayılmaya çalışmak