dolaşma ne demek?
- Dolaşmak işi
- Filmin çeşitli sinema aygıtlarında kullanıldığı sırada kıvrımlar, büklümler oluşturarak birbirine dolanması.
- Circuit.
- Circulation.
- Ramble.
- Sally.
- Rotation.
- Roving.
- Walk.
- Entanglement.
- Outing.
- Tangel.
- Routing.
- Round-up.
- Hike.
- Convection.
- Cruising.
- Cruiser.
- Range.
- Currency.
- Trip.
- Tour.
- Itera n cy.
- Film jam, buckling (of film), pile-up.
- Razzle.
- Roam.
- Stroll.
- Touring.
- Turn.
- Wander.
- Navigation.
- Kink.
- Filmsalat (a.)
- Bourrage (de film)
dolaşmak
- Gezmek, gezinmek
- Doğru gitmeyip yolu uzatmak.
- Dönüp başka bir yönden gelmek.
- Kan, damarlarda yer değiştirmek.
- Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek.
- Bir yeri belli bir amaçla gezmek.
- Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek.
- Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek.
- Bat around.
- Go for a walk.
dolaşmak
- Gezmek, gezinmek
- Doğru gitmeyip yolu uzatmak.
- Dönüp başka bir yönden gelmek.
- Kan, damarlarda yer değiştirmek.
- Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek.
- Bir yeri belli bir amaçla gezmek.
- Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek.
- Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek.
- Bat around.
- Go for a walk.
dolaşmamak
- (neg. form of dolaşmak) go for a walk, take a walk, walk around, walk about, air oneself, go around, go about, look round, walk, circulate, circuit, become tangled, knot, browse around, float, flow, hike, itinerate, jaunt, go for a jaunt, go on a jaunt, mat, mosey.