büyüteç düğmesi ne demek?

  1. Bazı almaçlarda, görüntünün ayrıntılarını daha iyi izleyebilmek için resmin orta bölgesini büyülten düzeni çalıştıran düğme.
  2. (en)Magnifier knob.
  3. (al)Vergrösserungsglasknopf
  4. (fr)Commande loupe, touche loupe

büyüteç

  1. Cisimleri büyüterek gösteren alet, pertavsız
  2. Verdiği büyümüş sanal görüntü ile küçük cisimleri incelemeye yarayan yakın odaklı yakınsak mercek.
  3. Verdiği büyümüş sanal görüntü ile küçük cisimleri incelemeye yarayan yakın odaklı yakınsak mercek.
  4. (en)Magnifying lens.
  5. (en)Magnifying glass pertavsız.
  6. (en)Magnifier.
  7. (en)Magnifying glass.
  8. (en)Burning glass.
  9. (en)Glass.
  10. (en)Handglass.

büyüt

  1. (en)[büyütmek] make big, enlarge, amplify, magnify, exaggerate, grow, raise, bring up, nourish, dramatize, overstate, soup up, aggrandize, augment, dilate, enhance, expand, foster, glorify, greaten, make the most of, nurture, rear, blow up.

düğme

  1. Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı
  2. Çevrilmek veya üzerine basılmak yoluyla bir elektrik akımını açan, kapayan, herhangi bir makineyi işleten veya durduran parça, komütatör.
  3. Üst deri altındaki kıkırdak ve yağdan oluşmuş düğme biçimindeki çıkıntı.
  4. Almacı açmak, kapamak, bazen de ses gürlüğünü düzenlemekte kullanılan parça. Sinem
  5. Alıcının çalışma düzeneğini işleten parça. TV
  6. Almacın çeşitli ayarlarını gerçekleştiren parçalardan her biri.
  7. (en)Button (for switching), on-off (switch),.
  8. (en)Knob, releaser, trigger, button, release (button, knob), push-button,.
  9. (en)Adjustment knob, control knob.
  10. (en)Switch.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

büyüteçbüyütbüyütkenbüyütken dokubüyütkendokubüyübüyü bilayınbüyü bozmakbüyü dönemibüyü gibidüğmesini çözmekdüğmesizdüğmedüğme akçesidüğme boyutudüğme deneyidüğme dezmozomudüğdülü baltadüğendüğenselikdüğensürüdüğer
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın