bünyesi zayıf olmak ne demek?
- Have a weak chest.
bünye
- Yapı
- Yapılış, kuruluş
- Bk. yapı
- Hayvanların morfolojik yapısı ve fizyolojik işlevlerinin karşılıklı ve uyumlu olması sonucu vücudun çevre etkilerine gösterdiği direnç ve uyum yeteneği, konstitüsyo, konstitüsyon.
- Bk. dışyapı
- Bk. içyapı
- Bir şeyin vücut yapısı. Vücut, beden. Fıtrat.
- Constitution.
- Structure.
- Physique.
bünye denklemi
- Denklem.
- Constitutive relation, constitutive law.
zayıf
- Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan
- Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)
- Görevini yapacak yeterli gücü olmayan.
- Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan.
- Önemli, güvenilir olmayan.
- Çok az.
- Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan.
- Başarısızlığı gösteren not.
- Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz.
- Atonic.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bünyebünye denklemibünye sathıbünyecebünyece birbirine benzeyisbünyadbünyaminbünyanbünyanı kavıbünyanı mersusbünbündadbündarBündner Oberlandkoyunubündukazayıfzayıf açınıkzayıf alan ligandızayıf asitzayıf asitkonjuge baz çiftizayıf asitler ve bazlarzayıf atzayıf atmosferzayıf bağlarzayıf başarım sendromuzayde