bönce ne demek?
- Budala, saf
Biraz bönce bir adamdı.
E. E. Talu - Budalaya yakışır biçimde, safça.
Head (Informal); game played with large marbles.
- Baş, kafa (Gayriresmî); büyük bilyelerle oynanan bir oyun
bön
- Budala, saf, avanak, ahmak
- Budala, ahmak, saf.
Naive.
Silly.
Stupid.
Simple.
Candid.
Foolish.
Gullible.
- Iyi, güzel, elverişli, sevecen (Fransızca)
bön bakışlı
Vacant