bön bön bakış ne demek?
- Vacancy.
bön bön bakmak
- Anlamayarak, safça şaşkın şaşkın bakmak.
- Şaşırıp aptallaşmak
- Gawk, gawp.
bön
- Budala, saf, avanak, ahmak
- Budala, ahmak, saf.
- Naive.
- Silly.
- Stupid.
- Simple.
- Candid.
- Foolish.
- Gullible.
- Iyi, güzel, elverişli, sevecen (Fransızca)
bön
- Budala, saf, avanak, ahmak
- Budala, ahmak, saf.
- Naive.
- Silly.
- Stupid.
- Simple.
- Candid.
- Foolish.
- Gullible.
- Iyi, güzel, elverişli, sevecen (Fransızca)
bakış
- Bakma işi veya biçimi
- Bk. bakma
- Look.
- Glance.
- Blink.
- View.
- Dekko.
- Gander.
- Regard.
- Slant.