ayyuka çıkmak ne demek?
- Ses yükselmek.
Camlar çerçeveler parçalanıyor, küfürler ayyuka çıkıyordu.
A. Ümit - Çok yükselmek, şiddetlenmek.
- Şiddetini artırmak, çok yayılmak.
- Dedikodu herkesçe duyulmak, yayılmak.
Rezalet ayyuka çıktı, bütün İstanbul bundan bahsediyor.
N. F. Kısakürek - A) (ses) to rise, to be loud b) to come out, to be revealed.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
ayyuka çıkma
- (ses için) yükselmek. (dedikodu için) herkesçe duyulmak, yayılmak.
ayyuk
- Göğün en yüksek yeri.
- Göğün kuzey yarım küresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı.
- The highest point of the sky.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.