aylakça geçirmek ne demek?
- Loaf away.
loaf
- Kaytarmak.
- Somun, ekmek somunu
- Aylakça vakit geçirmek, boş gezmek, haylazlık etmek
- Aylaklık etmek, başıboş dolaşmak.
- Çoğul (loaves) ekmek somunu, somun
aylakçı
- Temelli işi olmayan işçi.
- Casual labourer.
- Wage earner.
- Wageworker.
- Wage slave.
- Part-timer.
- Daysman.
- Oddman.
- Workman.
- Timeworker.
aylakçılık
- Temelli iş sahibi olmama durumu.
- İşsizlik, avarelik.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.