aykırı düşünce ne demek?
- Heresy.
aykırı düşen
- Conflicting, interfering.
aykırı düşmek
- Uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek.
- Uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek: Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu. -T. Buğra.
- To contradict, to be incongruous (with).
düşünce
- Düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, mütalaa, fikir, mülahaza, ide
- Dış dünyanın insan zihnine yansıması.
- Niyet, tasarı.
- Tasa, kaygı, sıkıntı.
- İlke, yönetici sav.
- Zihinde tasarlanan, canlandırılan şey.
- Bir işin gerçekleşmesi ya da bir sorunun çözümü için zihince tasarlanan, aranıp bulunan yol.
- Düşünce sonucu bilincine varılan herhangi bir şey.
- Thinking.
- Reasoning.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aykırı düşenaykırı düşmekaykırıaykırı ağaykırı asidüriaykırı atımlı düzgün kırıkaykırı atımlı ters kırıkaykırı biçimdeaykırı bileşikaykırı değerleraykırı doğrularaykıraykırdakaykındüşüncedüşünce alanının dışıdüşünce alışverişidüşünce ayrılığıdüşünce cümlesidüşünce devinimidüşünce filmidüşünce kabiliyeti olmayandüşünce mahsulu olmayandüşünce mahsulüdüşündüşün düşün boktur işindüşün kidüşün oyunudüşünbilim