aykırı düşen ne demek?
- Conflicting, interfering.
aykırı düşmek
- Uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek.
- Uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek: Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu. -T. Buğra.
- To contradict, to be incongruous (with).
aykırı düşünce
- Heresy.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aykırı düşmekaykırı düşünceaykırı değerleraykırı doğrularaykırı ağaykırı asidüriaykırı atımlı düzgün kırıkaykırı atımlı ters kırıkaykırı biçimdeaykırıaykırı bileşikaykıraykırdakaykındüşen şeydüşen tondüşen yaprağın bıraktığı izdüşenbihdüşenkdüşe kalkadüşecedüşecek gibi olmakdüşelgedüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemekdüdüabedüaldüalemdüalist