aykırı ne demek?
- Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
AnayasaGene de anlamın ne olduğunu çepeçevre bilmiyoruz dersem gerçeğe aykırı bir şey demiş olmam.
Nermi Uygur - Çapraz, ters.
- Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal.
- Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen
Burası Ankara'ya iki gün öte, ana yollardan aykırı küçük bir kasabaydı.
R. H. Karay - Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan.
- Ses ve şekil bilgisi bakımından dilin genel kuralları dışında kalan, istisna oluşturan. Türkçede aitlik eki +kinin kuralaaykırı olarak kalın sıradan ünlü taşıyan kelimelerle de hep ince, (-l)yor / (-U)yor şimdiki zaman kipi ekinin ince sıradan kelimelere de hep kalın gelişi gibi: arkada+ki, okulda+ki, onun+ki, sokakta+ki; bil-i-yor, gör-ü-yor, ver-i-yor vb.
- Crosswise.
- Transverse.
- Anomalous.
- Antithetic.
- Antithetical.
- Contradictious.
- Contradictory.
- Heterodox.
- Impolitic.
- Incongruous.
- Inconsistent.
- Repugnant.
- Thwart.
- Gainst.
- Crossways.
- Athwart.
- Counter.
- Anti-.
- Against.
- Contrary.
- Across.
- Contrary to / against.
- Inviolation of.
- Diverging.
- Divergent.
- Sidelong.
- Abnormal.
- Adverse.
- Eccentric.
- Derogative.
- Derogatory.
- Traverse.
- Anomal
aykırı ağ
- Çevirme ve çekme ağlarında, toru mantar yakaya, peçelere ve kurşun yakaya birleştiren 50-150 göz yüksekliğinde şalvar ağ, çevirme ağlarında mantar yakayı, peçeleri ve kurşun yakayı birleştiren ağ kısmı.
- Large net.
aykırı asidüri
- Şiddetli kusma veya mide salgılarının abomazumda birikmesi sonucu biçimlenen metabolik alkalozisten kaynaklanan asidüri.
- Paradoxical aciduria.