atıştırmak için ne demek?
- Appetizer.
atıştırmak
- Acele olarak yemek veya içmek
- Yağmur veya kar serpiştirmek.
- Karşılıklı atıştırmak.
- Stoke.
- To bolt down.
- To gobble.
- To drizzle.
- To mizzle.
- To begin to rain or snow slowly.
- Spit.
atıştırma
- Atıştırmak işi.
- Aceleyle yemek yeme.
- Refreshment with food or drink; light meal, refection.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.