artık çözücü ne demek?
- Residual solvent.
residual
- Zorlu ekspirasyondan sonra akciğerlerde kalan hava
- Kalıntı, tortu, artan, kalan
- Fazla ve artakalan, artık
- Artık, artan şey
- Bkz. rezidüel
artık
- İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan.
- Daha çok, daha fazla.
- Bundan böyle, sonra, daha, yeter
- Kalan veya artan bölüm.
- Bir şey harcandıktan sonra artan bölümü.
- Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli.
- Ziyade, çok üstün.
- Vekarlı.
- Belirli bir işlem sonucunda geriye kalan, artan.
- Erdemli, nitelikli, üstün.
artık açıklama
- Esasen kendi kendine anlaşılan bir ifadeye katılmış açıklayıcı söz (ARTIK AÇIKLAMALI, Epéxégétique).
- Epéxégèse
çözücü
- Başka bir maddeyi çözme özelliği olan şey.
- Bk. çözgen.
- Tanecikler arasında, başka maddenin taneciklerinin iyonlar veya moleküler h
- Genellikle katı bir özdeği, kendi .kimyasal yapısında değişme olmaksızın çözen sıvı.
- Tektürel bir karışımda nicelikçe daha çok olan.
- Asitlerin kimi metalleri çözmesi gibi, bir özdeği kimyasal tepkimeyle çözen sıvı.
- Maddeleri çözebilen sıvı, solvent.
- Dissolvent.
- Resolvent.
- Analyst.