çözük ne demek?
- Çözülmüş olan.
- Loose, untied, undone; unraveled.
çözülmüş
- Undone, unfastened, unfixed, solved.
çözücü
- Başka bir maddeyi çözme özelliği olan şey.
- Bk. çözgen.
- Tanecikler arasında, başka maddenin taneciklerinin iyonlar veya moleküler h
- Genellikle katı bir özdeği, kendi .kimyasal yapısında değişme olmaksızın çözen sıvı.
- Tektürel bir karışımda nicelikçe daha çok olan.
- Asitlerin kimi metalleri çözmesi gibi, bir özdeği kimyasal tepkimeyle çözen sıvı.
- Maddeleri çözebilen sıvı, solvent.
- Dissolvent.
- Resolvent.
- Analyst.
çözücü madde
- Resolvent, menstruum.