arabasını düze çıkarmak ne demek?
- Işinin güçlüklerini gidermek.
- Karşılaştığı güçlükleri yenip işini kolay yürür duruma getirmek.
arabasına alma
- Lift.
arabasız
- Arabası olmayan.
- Araba olmaksızın.
düze
- Türevsel denklemin en yüksek türevi.
- Doz
- Kimyasal hız denklemlerinde derişiklik çarpanları sayısı.
- Dose.
- Order.
- Ordre
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.