alışkanlık haline getirmek ne demek?
- Routinize, be wont to do, practise, practise on, practise upon, practice, practice on, practice upon.
alışkanlık haline getirmiş
- Wont.
alışkanlık
- Bir şeye alışmış olma durumu, itiyat, huy, ünsiyet
- Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet.
- İç ve dış etkilerle davranışların tekrarlanması, hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren, şartlanmış davranış.
- Kişinin bağımlılığının olmadığı, ancak yazı yazarken veya imza atarken kişiye has karakteristik özelliklerin tekrarlanması.
- Bir ilacın tekrarlanarak kullanılması sonucunda oluşan psişik bağımlılık durumu.
- Bir edim ya da etki karşısında canlı bir varlığın kazanmış olduğu değişmez tutum.
- Bir şeyin sık sık yinelenmesi sonunda oluşan huy ve alışkı.
- Habit.
- Routine.
- Custom.
hane
- Ev, konut.
- Ev halkı
- Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz.
- Basamak.
- Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri.
- Birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam" anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alan bir söz.
- Bk. ev
- Ev, mesken, beyt.
- House.
- Dwelling.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
alışkanlık haline getirmişalışkanlıkalışkanlık çöküntüsüalışkanlık edinmealışkanlık edinmekalışkanlık fiillerialışkanlık nedeniylealışkanlık olarakalışkanlık sıfatıalışkanlık sonucualışkanlığı olmakalışkanlığına saplanmakalışkanlığını bırakamayan kimsealışkanhaline bakmamakhaline gelmekhaline getirmehaline getirmekhaline köpekler gülüyorhaline sokmakhalinhalin icabıhalindehalinden memnunhalinden memnun olmahalihali alemhali apre makinesihali basma makinesihali hamur