alışkanlık ne demek?
- Bir şeye alışmış olma durumu, itiyat, huy, ünsiyet
... devlet, gençleri ... kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
AnayasaYılların verdiği alışkanlıkla, kendimden emin konuşuyorum.
A. Ümit - Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet.
- İç ve dış etkilerle davranışların tekrarlanması, hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren, şartlanmış davranış.
- Kişinin bağımlılığının olmadığı, ancak yazı yazarken veya imza atarken kişiye has karakteristik özelliklerin tekrarlanması.
- Bir ilacın tekrarlanarak kullanılması sonucunda oluşan psişik bağımlılık durumu.
- Bir edim ya da etki karşısında canlı bir varlığın kazanmış olduğu değişmez tutum.
- Bir şeyin sık sık yinelenmesi sonunda oluşan huy ve alışkı.
Habit.
Routine.
Custom.
Consuetude.
Habitude.
Practice.
Praxis.
Wont.
Addiction.
Ritual.
Convention.
Groove.
Habituation.
Second nature.
alışkanlık çöküntüsü
- Erken bunamalılarda rastlanan ve kişinin düzgülü yaşayışının belirtileri olan, temizlik, büyük ve küçük aptestin tutulması, görgü kuralları gibi alışkanlıkların yerini daha düşük düzeyde alışkanlıklarla hayvanca davranışların alması.
alışkanlık edinme
- Birtakım yalın davranışları, düzenli ve sürekli olarak yineleyecek biçimde öğrenme.