afakanlar basmak ne demek?
- Sıkılmak, boğulacak gibi olmak. Bunalmak.
İçerisi ne kadar havasızdı, afakanlar bastı beni orada.
afakan
- Bkz. hafakan
- Yürek hoplaması, yürek çarpıntısı, iç sıkıntısı, fenalık.
afakanı kalkmak
- Heyecanlanmak, yüreği oynamak.
basmak
- Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb. bir araçla iz yapmak
- Baskın yapmak
- Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak
- Küçük çocuklar ayakta durabilmek.
- Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek
- Sıkıştırarak yerleştirmek.
- Bası işi yapmak, tabetmek.
- Örtmek, bürümek, kaplamak
- Basım işini gerçekleştirmek.
- Step on.