basma ne demek?
- Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua.
- İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun.
- Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş
O güne kadar bir okka üzüm, bir arşın basma almamış idim.
M. Ş. Esendal - Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı.
- Basmak işi.
- Bu kumaştan yapılmış olan
Üzerine basma bir elbise ile örme bir ceket giymişti.
P. Safa - Basılmış, matbu.
- Gübre, tezek.
- Imprint.
- Stamping.
- Compression.
- Strike.
- Invasion.
- Raid.
- Flood.
- India print.
- Printed calico.
- Cotton prints.
- Calico.
- Print.
- Printed cloth.
- Cotton print.
- Chintz.
- Pressing.
- Printing.
- Pressure.
- Printed cotton.
- Printed matter.
- Printed.
- Embossing.
- Publishing.
- Squeezing.
- Burnishing.
- Thrust.
- Strain.
- Exertion.
- Direct printing.
basma ayrıcalığı
- Eski yıllarda belirli kişilere ya da kurumlara tanınan ayrıcalık.
- Privilege for printing.
- Privilège d'impression
basma ayrıcalığı bağışlama
- Eski yıllarda egemen olan kişi tarafından bazı kişilere ya da kurumlara ayrıcalık tanınması ve onlara özel olarak hak verilmesi.
- Granting of printing privilege.
- Donation de privilege d'impression