adım atmak ne demek?
- Yürümek için ayağını öne doğru uzatıp basmak.
- 1) yürümek için ayağını öne doğru uzatıp basmak: Yıllar var ki bu eve tek bir ziyaretçi bile adım atmamıştı. -E. Şafak. 2) mec. bir işe ilk kez girişmek.
- Step, take a step.
adım atarak
- Stepping
adım açısı
- Angle of pitch, pitch angle.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
- Discard.
- Scut ch.