adım adım ne demek?
- Yavaş yavaş
Hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.
Kusursuz bir senaryoyu adım adım oynuyor.
A. Ümit - Ağır ağır
- Step by step.
yavaş
- Dikkat et, acele etme!
- Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
- Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
- Alçak, hafif.
- Alçak, hafif bir biçimde
- Hızlı olmayarak.
- Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin.
- Şefkatli, sevecen.
- Slow.
- Gingerly.
adım adım gezmek
- Her yerini dolaşıp görmek.
adım açısı
- Angle of pitch, pitch angle.
adım
- Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri.
- Bir ayak atışıyla alınan, uzunluğu yaklaşık 75 cm'lik yol.
- Girişim, hamle.
- Aşama.
- Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol.
- Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi.
- İki dişli arasındaki aralık.
- Ayakta temel duruştan, bir ayağın, türlü yönlerde iki ayak boyu kadar ara ile yer değiştirmesi.
- Malik ve sahip olmayan, yok olan, bir şeyi olmayan, fakir. (Osmanlıca'da yazılışı: adîm)
- Step.