active balance of trade ne demek?
- Ticaret dengesi fazlası
ticaret
- Ürün, mal vb. alım satımı
- Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği
- Bu etkinlikle ilgili bilim.
- Alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr.
- Satmanlik, satkanlık, tecim.
- Alım-Satım.
- Mercantile.
- Trade.
- Commerce.
- Business.
active
- Eylem ortaya koyan
- Enerjik, kıvrak, çalışkan, etken, üretken
- Radyoaktif
- Çalışan, faal, işleyen, canlı, hareketli
- Hareket kuvveti olan, etkin, değiştirebilen, fail
- Faal, çalışkan
- Pratik
- Hareketli, canlı, yerinde duramayan, çevik
- Etken, aktif
- Faiz getiren, paraya çabuk çevrilebilen (sermaye)
active acquire
- Etkin Alma
balance
- Balans
- Dengede tutmak
- Dengelemek
- Bakiye
- Denge
- İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
- Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması.
- Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması.
- Tartmak, muvazene sağlamak
- Eşit olmak, dengeli olmak
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
activeactive acquireactive antennaactive areaactive armyactive balanceactive bondactive borderactive buttonactive buyingactivateactivate a windowactivate asactivate objectactivate scopebalancebalance a tirebalance an accountbalance armbalance at the bankbalance beambalance bookbalance brought forwardbalance chimique alm. waagebalance coilbalanbalabalaambalabanbalaban kuşubalabankuşu