aced ne demek?
- Kuru üzüm.
kuru
- Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
- Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan.
- Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
- Canlılığını yitirmiş (bitki)
- Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
- Salgısı olmayan.
- Döşenmemiş, çıplak.
- Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek).
- Drying.
- Dried.
acedia
- Halsizlik, kaygısızlık.
- Apati
ace
- Teniste rakibin karşılayamadığı, doğrudan doğruya sayı getiren servis.
- Anjiyotensin dönüştürücü enzim için kullanılan kısaltma.
- Anjiyotensin çevirici enzim.
- Serve that the receiver is unable to reach.
- Unit; a single point or spot on a card or die; the card or die so marked; as, the ace of diamonds.
- Succeed at easily; 'She sailed through her exams'; 'You will pass with flying colors'; 'She nailed her astrophysics course'.
- Hence: A very small quantity or degree; a particle; an atom; a jot.
- Score an ace against; 'He aced his opponents'.
- Play in one stroke.
- Serve an ace against.