aşina olmak ne demek?
- Tanımak, bilmek
Onun lehçesine aşina olanlara göre gayet derin hikmet, pek ince manalar taşırdı.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
aşina
- Bildik, tanıdık
- Bilinen.
- Bildik, dost, arkadaş, tanıdık.
- Bilinen, tanıdık olan.
- Aşna
- Malumatlı, haberli olan. Arif. Bilgili. Malik. Tanıdık. Yabancı olmayan.
- Acquainted with.
- Familiar.
- Knowing.
- Conversant.
aşinalık
- Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık
- Tanışıklığı gösterir davranış
- Familiarity.
- Acquaintance.
- Proficiency.
- Acquaintedness.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.