aşık atmak ne demek?
- Yarış etmek, yarışmak; özellikle kendinden üstün biriyle yarışmak (yarışmaya kalkmak).
Yonca, bu iki erkek çocuktan ayrı bir yaratık olduğunu, onlarla aşık atamayacağını bilir.
O. Rıfat - Boy ölçüşmek.
Bunca kere Azrail'le aşık attıktan sonra adımız ödleğe çıkarsa bizi ilk önce sen sopa ile kovarsın da yeryüzündeki biricik anamızdan da oluruz.
N. Atsız - Compete with, keep up with, rival, play knuclebones.
aşık çıkıntısı
- Ayak bileğinde iç yanda ve dış yanda deri altında bulunan kemiklerin yaptığı kabartı.
- Malleolus.
aşık daima bey oturmaz
- Işi çoğunlukla iyi giden bir kimse, talihinin her zaman ona yâr olamayacağını bilmelidir.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
- Discard.
- Scut ch.