ağırlaşma ne demek?
- Ağırlaşmak durumu.
- Aggravation.
- Ingravescence
ağırlaşmak
- Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak
- Ağır duruma gelmek.
- Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak
- Yavaşlamak
- Gebe kadın doğurması yaklaşmak.
- Yiyecek bozulmaya yüz tutmak.
- Organ görevini yapamaz duruma gelmek.
- Ağır başlı ve ciddi bir durum almak
- Güçleşmek, zorlaşmak.
- To become heavier.
ağırlaşmak
- Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak
- Ağır duruma gelmek.
- Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak
- Yavaşlamak
- Gebe kadın doğurması yaklaşmak.
- Yiyecek bozulmaya yüz tutmak.
- Organ görevini yapamaz duruma gelmek.
- Ağır başlı ve ciddi bir durum almak
- Güçleşmek, zorlaşmak.
- To become heavier.
ağırlaşan
- (Medicine) ingravescent, worsening, becoming more severe (of a disease).