açık öğretim fakültesi ne demek?

1. Open university.

open

1. Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
2. Açmak, açılmak, açtırmak, başlatmak, başlamak
3. Açık, içine girilir, serbest
4. Kabule hazır
5. Açık (hava), uygun
6. Sisli olmayan
7. Hazır
8. Samimi, açık yürekli
9. Ask
10. Açmak

açık

1. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
2. Engelsiz.
3. Örtüsüz, çıplak.
4. Boş.
5. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
6. Aralığı çok.
7. Çalışır durumda olan
8. Kolay anlaşılır, vazıh
9. Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
10. Gelirin gideri karşılamaması durumu.

açık açık

1. Saklamaksızın.
2. Bütün ayrıntılarıyla.
3. İçtenlikle.
4. Samimi olarak.
5. Clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all.

öğretim

1. Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim
2. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi.
3. Belli bir amaca göre gereken şeyleri öğretme işi.
4. Bir eğitim kurumunda bir küme öğrenciye belli dal ya da konularda bilgi verme.
5. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme eylemi.
6. Teaching.
7. Education.
8. Schooling.
9. Tuition.
10. Schoolteaching.

fakülte

1. Öğretim üyeleri topluluğu
2. Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri
3. (Fr. Faculty) Üniversitelerin, ihtisas mevzuu bakımından ayrılmış kollarından her biri.
4. Bir üniversitenin, öğrenim alanı ya da uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri.
5. Faculty.
6. College.
7. School.
8. School of a university.
9. College of a university.

Türetilmiş Kelimeler (bis)