şimşek çakmak ne demek?
- Şimşek oluşmak.
- Lighten.
şimşek
- Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak.
- Parıltı.
- Fırtına sırasında, bulutlar arasında elektrik boşalmaları nedeniyle oluşan ve gök gürlemesiyle beliren çakım.
- 1. yağmurlu havada, buluttan buluta ya da yere elektrik boşalırken oluşan, geçici ve şiddetli elektrik akımı. 2. canlı, hızlı, coşkulu, hareketli kimse.
- Lightning.
- Flash.
- Streak of lightning.
- Streak.
- Lightning flash.
- Flash of lightning.
şimşek etkisi
- Herhangi bir film görünçlüğünde yapma olarak yaratılan şimşek çakması görünüşü.
- Lightning effect.
- Blitzlichteffekt
şimşek gibi
- Çok hızlı.
- With lightning speed, like a streak of lightning, meteoric, in nothing flat, lightning.
çakmak
- Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı.
- Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti.
- Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak.
- Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni.
- Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası.
- Sezinlemek, anlamak, farkına varmak.
- Kazık çakıp hayvan bağlamak.
- Vurarak sokup yerleştirmek.
- Parıldamak, ışık vermek.
- Çivi ile tutturmak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
şimşek etkisişimşek gibişimşek gibi parlayanşimşek lambasışimşek şeklinde okşimşekşimşek taşışimşekerşimşekhanşimşekkanşimalşimal çamışimal kutbuşimal kutbu dairesişimal sıçan piresiçakmakçakmak çakmakçakmak taş ateşlemeli silahçakmak taşıçakmakçıçakmakçılıkçakmaklaşmaçakmaklaşmakçakmaklıçakmaklı tüfekçakmaçakma deriçakma kapıçakmacıçakçak bülbülügillerçakaçaka beyçakabaş