şişme ne demek?
- Şişmek işi.
- Yapısındaki su oranının artması sonucunda ağaçta ortaya çıkan hacim büyümesi, ağırlaşma, biçim değiştirme olayı.
- Bk. şişme
- (I) Metal yüzeylerin, içyapıdaki çözünük gazların basıncıyle yer yer kabarmaları olayı.
- Distension.
- Inflatable.
- Inflation.
- Swelling.
- Swell.
- Iflatable.
- Bulge.
- Distention.
- Intumescence.
- Schwellen des Holzes
- Gonflement
şişmek
- İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek.
- Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek.
- Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak
- Çok yemek yiyerek rahatsız olacak kadar doymak.
- Gururlanmak, büyüklenmek.
- Utanmak, mahcup olmak.
- Yorularak koşuyu veya müsabakayı sürdüremez olmak.
- Bloat out.
- Swell.
- Swell out.
şişme
- Şişmek işi.
- Yapısındaki su oranının artması sonucunda ağaçta ortaya çıkan hacim büyümesi, ağırlaşma, biçim değiştirme olayı.
- Bk. şişme
- (I) Metal yüzeylerin, içyapıdaki çözünük gazların basıncıyle yer yer kabarmaları olayı.
- Distension.
- Inflatable.
- Inflation.
- Swelling.
- Swell.
- Iflatable.
şişme bot
- Inflatable boat, rubber boat, air raft, pneumatic float.
şişme kontrollü sistem
- Swelling controlledsystem.