şiş ne demek?
- Şişmiş olan yer, şişlik.
- Şişmiş, şişkin, kabarık
Emine Hanım'ın şiş gözleri daha sakindi.
H. E. Adıvar - Bir ucu sivri, demir veya ağaçtan, bazen silah gibi kullanılabilen ince uzun çubuk.
- Örgü örmekte kullanılan, metal, ağaç, kemik vb.nden yapılan uzun çubuk
- Şişe geçirilerek veya şişte pişirilmiş olan (et).
- Blown up.
- Swelling.
- Protuberant.
- Swell.
- Turgid.
- Spit.
- Skewer.
- Knitting needle.
- Needle.
- Tumefaction.
- Rising.
- Bulge.
- Wart.
- Broach.
- Concretion.
- Turgescence.
- Bump.
- Lump.
- Swollen.
- Cooked on a skewer.
- Swollen place (on the body.
- Distended.
- Gathering.
- Protuberance.
- Tumescent.
- Roasting jack.
şiş eklemliler
- (Lat. Condylarthra condylus: eklem) Memeliler (Mammalia) sınıfının, toynaklılar (Ungulata) üst takımından, Eosen Devri'nde yaşamış ve soyları tükenmiş olan, 5 parmaklı ilkel toynaklıları içine alan bir takım.Dgr.: Yun. orthron: eklem
şiş göbek
- Çıkık karınlı
- Şişik karın
- Big belly, pot belly, corporation.