şişirme ne demek?
- Şişirmek işi.
- Baştan savma, kötü (iş)
Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür.
Y. K. Beyatlı - Tanelerin nişasta kısmının jelatinleştirilmesi için nem, basınç ve ısıya maruz bırakma işlemi. Yemlere ekstrüzyon işlemi uygulandığında, basıncın birdenbire düşmesi nedeniyle hacmin artması gibi.
- Dövme işleminin yandan vurularak yapılanı.
- Upsetting.
- Exaggeration.
- Blowing up.
- Inflating.
- Causing sth to swell up.
- Shoddy or sloppy piece of work.
- Shoddily put together.
- Shoddy.
- Exaggerated.
- Blown out of proportion.
- Puffing.
- Verbiage.
- Popping.
- Refoulement
şişirmek
- Şişkin bir duruma getirmek
- Abartmak.
- Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak.
- Baştan savma iş görmek
- Run up.
- Bloat up.
- Puff up.
- Puff.
- Pump up.
- Pump.
şişirme basinci kontrolü
- Inflation pressure gauge
şişirme haber
- Uydurma, gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas.