şişinmek ne demek?
- Surat asmak, dargın durmak.
- Bazı böcekler, saldırıya uğradıklarında bütün uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmek.
- Başkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak, böbürlendiğini davranışlarıyla belli etmek, kabarmak, gururlanmak
O da bu övgülerle beğenilerin önünde şişindikçe şişiniyordu.
Ç. Altan - To put oneself up, to swell with importance.
şişinme
- Şişinmek işi.
şişir
- [şişirmek] puff up, puff, pump up, pump, blow up, inflate, swell up, swell out, bag, balloon, bloat, bulk, distend, embroider, exaggerate, expand, fill, heave, heighten, overcharge, pad, pad out, pile it on, put it on, put it on thick, tumefy.