şaibe ne demek?
Kökeni: Arapça
- Art düşünce.
- Hile.
- Eksiklik, kusur, ayıp
Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz.
E. E. Talu - Kir, leke.
- Bk. leke
- Grave moral flaw.
- Blot.
- Stain on one's character.
art
- Arka, geri
- Bir şeyin öbür yüzü.
- Arkada bulunan.
- Bk. arka
- The termination of many English words; as, coward, reynard, drunkard, mostly from the French, in which language this ending is of German origin, being orig.
- The same word as English hard.
- The second person singular, indicative mode, present tense, of the substantive verb Be; but formed after the analogy of the plural are, with the ending -t, as in thou shalt, wilt, orig.
- An ending of the second person sing.
- Pret.
- The black art; magic.
leke
- Kirliliği gösteren iz
- Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk.
- Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
- Güneş, ay veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm.
- Bir parlak yüzeyde (Ay tekeri, Güneş tekeri) görülen kara benek.
- Deride başka bir değişiklik olmadan kalıcı veya geçici olarak oluşan derideki renk değişiklikleri, makula.
- T. Benek. Kir izi.
- Stain.
- Spot.
şaibe altında kalmak
- Kusurlu, ayıplı, lekeli sayılmak
şaibe i şems
- Bk. güneş lekesi