şaşkın şaşkın bakmak ne demek?
- Gape.
şaşkın şaşkın
- Çok şaşırmış durumda.
- Like a dying duck.
şaşkın
- Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş.
- Akılsız, sersem, budala.
- Puzzled.
- Confused.
- Twisted.
- Bewildered.
- Taken aback.
- Addled.
- Puzzle-headed.
- Addle-brained.
şaşkın
- Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş.
- Akılsız, sersem, budala.
- Puzzled.
- Confused.
- Twisted.
- Bewildered.
- Taken aback.
- Addled.
- Puzzle-headed.
- Addle-brained.
bakmak
- Bakışı bir şey üzerine çevirmek
- Aramak.
- Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
- Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
- Beslemek, geçindirmek.
- Bir iş birinden beklenmek.
- Hastayı muayene etmek.
- Tedavi etmek için ilgilenmek.
- Bk. başvurmak
- Front on to.