bakmak ne demek?
- Bakışı bir şey üzerine çevirmek
Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim.
C. S. Tarancı - Aramak.
- Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
Limana bakan penceresinden deniz görünürdü.
O. V. Kanık - Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.
Atasözü - Beslemek, geçindirmek.
- Bir iş birinden beklenmek.
- Hastayı muayene etmek.
- Tedavi etmek için ilgilenmek.
- Bk. başvurmak
Front on to.
Have a frontage on.
Look.
Look at.
Set eyes on.
Take a gander.
Give a look.
Look upon.
Take a look.
Take a look at.
Watch.
Supervise.
Superintend.
Attend.
Keep.
Consult.
Look after.
Care for.
Feed.
Maintain.
Nurse.
Behold.
Concern.
Check.
Contemplate.
Face.
Foster.
Glance.
Mind.
Nurture.
Overlook.
Oversee.
Rear.
Regard.
Search.
Service.
Support.
Survey.
Tend.
View.
Refer.
To look.
To look at.
To look for.
To overlook.
To face.
To take care of.
To examine.
To inspect.
To check.
To be in charge of.
To depend on.
To see to sth.
To see that sth is done.
To pay attention.
Command.
Feel.
To care.
bakmakla usta olunsa
- Yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez.
bakmakla yükümlü olunan kişilere bakma
Non support.