şaşaalı şey ne demek?
- Sun
sun
- Yapma, yapış.
- İş, yapıt.
- Gün, etki.
- Sunmak eyleminin buyruk biçimi.
- Yumuşak huylu kimse.
- Yapmak.
- (C.: Seane) Yarısı kesilmiş kırba. (Osmanlıca'da yazılışı: su'n)
- (-ned, -ning) güneş
- Güneş ışığı
- Güneşli yer
şaşaalı
- Görkemli, gösterişli.
- Parıltılı
- Effulgent.
- Refulgent.
- Splendiferous.
şaşaa
- Görkem, gösteriş.
- Parlaklık, parıltı.
- Glittering.
- Brilliant.
- Splendid.
- Resplendent.
- Pompous.
- Grand.
- Dazzling.
- Glory.
şey
- Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
- Nesne, madde
- Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
- (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
- Bk. nesne
- Stuff.
- Object.
- Matter.
- Article.
- Affair.