üzerinden etmek ne demek?
- Cast off.
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
üzerinden atamamak
- Steal over.
üzerinden atlamak
- Bir şeyi ödev edinmemek.
- Fly, leap, leap over, vault.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
üzerinden atamamaküzerinden atlamaküzerinden atmaüzerinden atmaküzerinden dökülmeküzerinden geçmeküzerinden kemer yapmaküzerinden uçmaüzerinden uçmaküzerindeüzerinde bulundurmaküzerinde çalışılmamışüzerinde çalışılmışüzerinde çok durmaküzeriüzeri kapli filamanüzeri kapli katotüzeri pul pul olanetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme