üst üste ne demek?
- Birbirinin üstüne konulmuş
Bir gün üst üste yığılmış paketleri göstererek -Buyurun dediler, hepsi hazır.
Y. Z. Ortaç - Çok kalabalık, sıkışık.
- Birbiri arkasından
Üst üste her akşam, erken saatlerde kahveye gelmeye başladı.
S. F. Abasıyanık - Running.
- Together.
üst üste atmak
- Cross.
üst üste binmek
- Ride.
- Override.
üste
- Fazladan, ayrıca.
- In addition.
- On end.
- Surplus.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
üst üste atmaküst üste binmeküst üste birkaç vuruşüst üste çekimüst üste film çekmeüst üste gelen genlerüst üste gelmeüst üste gelmeküst üste getirmeküst üste iki namlulu kırma av tüfeğiüstüst açıüst açı grubuyla atışüst ağüst ağırlığına çıkmaüst alizeüst ana toplardamarüst asma katüst bagajüst bağüsüs görevlisiüs komutanıüsalüsameüsteüste çıkmaüste çıkmaküste doğru haliüste oturmaküste vermeküste vurmaküsteciliküsteğmenüsteğmenlik