üst üste getirmek ne demek?
- Superimpose.
üst üste gelen genler
- Bir proteini kollayan genin DNA dizisinin bir kısmının diğer bir proteini kotlayan genin tamamı ya da bir kısmıyla çakışan parçası.
- Overlapping genes.
- Gène échaufferment
üst üste gelme
- Bir ortamdaki iki ya da daha çok dalganın birlikte oluşturdukları etkinin, bu dalgaların tek tek etkilerinin toplamına eşit olma ilkesi.
- Bir ortamdaki iki ya da daha çok dalganın birlikte oluşturdukları etkinin, bu dalgaların tek tek etkilerinin toplamına eşit olma ilkesi.
- Superposition.
- Überlagerung
- Superposition
üste
- Fazladan, ayrıca.
- In addition.
- On end.
- Surplus.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.