ültimatom vermek ne demek?
- Nota vermek, istekleri sert bir biçimde bildirmek
Ankara'dakilere şöyle bir ültimatom vermekten doğrusu kendisini alamamıştı.
A. İlhan - Deliver an ultimatum to.
ültimatom
- Bir devletin başka bir devlete verdiği ve hiçbir tartışma veya karşı koymaya yer bırakmaksızın, tanıdığı sürede isteklerinin yerine getirilmesini istediği nota.
- Uyulması gereken kuralları kesin bir dille anlatma.
- Bk. benimsetme bildirisi
- (Oltimatom) Fr. Kat'i ve dönülmez söz. Son söz.
- Ultimatum.
- Formal notice.
- Ultimatum
ültimatomsu
- Ültimatomu andıran, ültimatoma benzeyen, ültimatom gibi
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.