ücretle tutmak ne demek?
- Fee
fee
- Ödemek, ücretini vermek, ücretli olarak tutmak
- Ücret
- Duhuliye, giriş ücreti
- Tımar, zeamet
- Doktor ücreti, vizite
- Ücret vermek
- Ücretle tutmak
ücretle çalışan kimse
- Pensionary
ücretle çalışmak
- Hire oneself out.
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Hold up.
- Get hold of.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ücretle çalışan kimseücretle çalışmakücretle çalıştırmakücretlendirmeücretlendirme makinesiücretlendirmekücretlerde pazarlık kuramıücretleri mal olarak ödemeücretleri toplaücretlerin dondurulmasıücretücret anlaşmasıücret anlaşmazlığıücret artışıücret arttırımıtutmaktutmatutma akımıtutma aletitutma anodututma deneyituttut kelin perçemindentut tuttutacaktutaç