özne açıklayıcı ne demek?
- Bk. açıklayıcı özne.
özne
- Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse veya şey, fail, süje: Çocuk uyudu. Çocuk henüz küçüktür cümlelerinde çocuk sözü öznedir.
- Bilinci, sezgisi, düş gücü olan, bazı filozoflara göre de dış dünyaya karşıt olan birey.
- Çekimli eylemin veya eylemsinin meydana gelmesini sağlayan kişi. Dilbilgisinde kişi kavramiyle çekimli eylemi veya bazı eylemsileri meydana getiren "insan, hayvan, bitki veya şey"Özne adı altında belirtilir: Bu mektubu ben yazdım; Çocuklar camı kırdılar; Ali Ankara'ya gitti; Sen yorgunsun galiba; Birisi geldi; Evlerinin önü daima temizdir; Ali, Ahmet gelince gitti; Kedi kaçmış örneklerinde olduğu gibi.
- Subject.
- Sujet
özne birliği
- (Derleme., özne öbeği, özne grubu) Özneyle ilgili olarak kullanılan sözcüklerin tümü: Zamanın adetince çocuğu soymak, giydirmek, yatağına yatırmak, yorganını örtmek, cibinliğini kapamak gibi vazifeler, dadıların üzerindeydi; Hafızası hiç bozulmamış olan dedesi derhal cevap verdi; Bunu Ali'den başka kimse bilmez örneklerinde olduğu gibi.
açıklayıcı
- Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan.
- Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
- Kendinden önce gelen sözcüğü belirten, açıklayan sözcük veya sözcükler: Şanlı Türk bayrağı, sancağımız, törenle direğe çekildi; Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır; Hafızasında hayat, kendini bilmeye başladığı ilk devrin hiç unutamayacağı anılarının başı, Beşiktaş'ta doğduğu eve kadar uzar, gider; Çok sevdiğimiz yuvamızı, evimizi yıktılar; Çabucak özlediği oğlundan, Ali'sinden uzak kalmıştı; Sevgili kızında, biricik evlâdında her türlü değerin bulunmasını istiyordu vb.
- Kendisinden önce gelen kelime veya kelime gruplarını daha açık ifade etmek ve anlamı güçlendirmek için kullanılan kelimeler veya kelime grupları: Atatürk'ün büyük Nutuk'u, siyasî ve millî tarihimizin birinci elden kaynak eseri, Türk hitabet sanatının da doruğa yükselmiş bir şaheseridir. (M. K. Atatürk, Nutuk, Ön Söz). Sonra acayip bir değişiklikle ellerine geçirdikleri bu insan malzemesinin, bu küçücük ve canlı şeyin yerini almaya çalışıyorlardı. (A. H. Tanpınar, Huzur, s. 285). Sonunda yorgun, bitkin ve içi kapkaranlık, kendisini uykuya, kalbinin vurşunu hızlandıran kâbusların arasında, zaman zaman aranan noktaların büyük müjdeler gibi uyuşturduğu uykuya bıraktı. (T. Buğra, Yalnızlar, s. 51). Açıklayıcı özne, açıklayıcı nesne, açıklayıcı dolaylı tümleç ve açıklayıcı zarf tümleci durumunda olan kelime veya kelime grupları da vardır. Bunlara bk.
- Açıklamayı okuyan kimse.
- Explanatory.
- Illustrative.
- Revealing.
- Expository.
- Elucidatory.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
özneözne birliğiözne grubuözne kösnüllüğüözne öbeğiözne yüklem önerme kalıbıözne yüklem önermesiözne yüklem önermesi genel kalıbıözne yüklem önermesi niceliğiözne yüklem önermesi niteliğiözöz açıklamalıöz açınıköz ad bilgisiöz alt uzayaçıklayıcıaçıklayıcı adaçıklayıcı belgeleraçıklayıcı çekimaçıklayıcı değişkenaçıklayıcı deyimaçıklayıcı dolaylı tümleçaçıklayıcı masalaçıklayıcı nesneaçıklayıcı sözlük