açıklayıcı değişken ne demek?
- Bk. bağımsız değişken
- Bk. bağımsız değişken.
- Determining variable, explanatory variable.
bağımsız değişken
- Yalnız tesadüfi etkenlerle farklılaştığı öngörülen değişken, sebep değişkeni.
- Bk. değiştirgen
- (bağlanım çözümlemesi) Bağlanım çözümlemesinde bağımlı değişkeni açıklayan ve birbirleriyle ilişkili olmayan değişkenlerden her biri. anlamdaş açıklayıcı değişken, bağlayan değişken, neden değişkeni, önkestiren değişken, önkestirici, saptanmış değişken.
- Independent variable.
açıklayıcı
- Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan.
- Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
- Kendinden önce gelen sözcüğü belirten, açıklayan sözcük veya sözcükler: Şanlı Türk bayrağı, sancağımız, törenle direğe çekildi; Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır; Hafızasında hayat, kendini bilmeye başladığı ilk devrin hiç unutamayacağı anılarının başı, Beşiktaş'ta doğduğu eve kadar uzar, gider; Çok sevdiğimiz yuvamızı, evimizi yıktılar; Çabucak özlediği oğlundan, Ali'sinden uzak kalmıştı; Sevgili kızında, biricik evlâdında her türlü değerin bulunmasını istiyordu vb.
- Kendisinden önce gelen kelime veya kelime gruplarını daha açık ifade etmek ve anlamı güçlendirmek için kullanılan kelimeler veya kelime grupları: Atatürk'ün büyük Nutuk'u, siyasî ve millî tarihimizin birinci elden kaynak eseri, Türk hitabet sanatının da doruğa yükselmiş bir şaheseridir. (M. K. Atatürk, Nutuk, Ön Söz). Sonra acayip bir değişiklikle ellerine geçirdikleri bu insan malzemesinin, bu küçücük ve canlı şeyin yerini almaya çalışıyorlardı. (A. H. Tanpınar, Huzur, s. 285). Sonunda yorgun, bitkin ve içi kapkaranlık, kendisini uykuya, kalbinin vurşunu hızlandıran kâbusların arasında, zaman zaman aranan noktaların büyük müjdeler gibi uyuşturduğu uykuya bıraktı. (T. Buğra, Yalnızlar, s. 51). Açıklayıcı özne, açıklayıcı nesne, açıklayıcı dolaylı tümleç ve açıklayıcı zarf tümleci durumunda olan kelime veya kelime grupları da vardır. Bunlara bk.
- Açıklamayı okuyan kimse.
- Explanatory.
- Illustrative.
- Revealing.
- Expository.
- Elucidatory.
açıklayıcı ad
- Kitabın genel olarak bilinen ve çoğunlukla değişik puntolarla basılmış olan adından önce ya da sonra gelen ve asıl adı anlam, kapsam ya da tür bakımından açıklayan ad.
- Sub-title.
değişken
- Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil
- Değişik sayı değerleri alabilen nicelik.
- Bir fonksiyonel ilişkide değişik değerler alabilen nicelikler. krş. açıklayıcıdeğişken, bağımlıdeğişken.
- Bir kümenin, bir dizi değerler alabilendeğişken niceliği.
- Örneğe ait bir veri seti için herhangi bir değeri taşıyabilen nicel değer.
- Her birey için sabit, belli bir değer.
- Karakter veya faktör yerine genel anlamda kullanılan bir terim.
- Bir evreni temsil eden deneklerin değişebilen özelliği.
- Nicelik ve ölçülebilir nitelik bakımından değişiklik gösteren gözlem.
- Değişik değerler alabilen (nicelik).
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açıklayıcıaçıklayıcı adaçıklayıcı belgeleraçıklayıcı çekimaçıklayıcı deyimaçıklayıcı dolaylı tümleçaçıklayıcı masalaçıklayıcı nesneaçıklayıcı sözlükaçıklayıcı zarf tümlecideğişkendeğişken akımdeğişken antijen tipideğişken aşınma payıdeğişken ayna sazancıkdeğişken bağlama im simgesideğişken bağlama imideğişken bağlayıcısıdeğişken biçimdedeğişken cinslideğişkedeğişke bileşenleri örnekbiçimideğişke çözümlemesideğişke oran sınamasıdeğişke oranı dağılımı