özel bir maksatla gelmek ne demek?
- Visit
visit
- Ziyaret etmek, yoklamak, gömrüşmeye gitmek
- Resmi ziyarette bulunmak
- Hastayı muayene için gitmek (doktor)
- Özel bir maksatla gelmek
- Musallat olmak, çektirmek
- Ziyaret, görüşmeye gitme
- Doktorun hastaya gitmesi, vizite
- Dili
- Ziyaret etmek, ziyarete gitmek, gezmek, misafir olmak, teftiş etmek, çektirmek, musallat olmak, çene çalmak, laflamak, uğramak
özel
- Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal
- Ayırt edici bir niteliği olan
- Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan
- Bir kişiyi ilgilendiren veya kişiye ait olan, hususi, zatî
- Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı.
- Dikkatle değer, istisnai.
- Her zaman görülenden, olağandan farklı.
- Genelden ayrı olan; bir nesneler öbeğine ya da tek bir nesneye özgü olan. 2-(Mantıkta) Cinse karşıt olarak türle ilgili olan.
- Special.
- Custom.
özel ad
- Tek varlığı bildiren ad: Ali, Ayşe, Ankara, Sakarya, Kızılırmak gibi.
- (Derleme.. özel isim) Tek varlığı bildiren ad: Ali, Ayşe, Ankara, İstanbul, Sakarya, Kızılırmak Sapanca, Pamuk (kedi adı) vb.
- Proper noun.
- Nom propre
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
özelözel adözel afözel ağızözel alaşımözel amaçla yapmaközel amaçlı eğitilmişözel amaçlı ilaçözel amaçli bilgisayarözel anahtar parolasıözeöze dönüşlüöze yabancılaşmaöze yöneliköze yönenmebirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase