övünç duymak ne demek?

  1. Iftihar etmek, kıvanmak: “Sevgili eşini kaçırarak almış olmaktan büyük övünç duyardı.” -H. Taner.
  2. (en)Pride oneself, boast.

övünç çizelgesi

  1. Bir okulda davranışları ve derslerindeki başarıları ile dikkat çeken seçkin öğrencilerin adlarının yazıldığı çizelge, iftihar listesi.
  2. Bir okulda ulusçu ve insanca davranışları, derslerindeki başarıları ile dikkat çeken seçkin öğrencilerin adlarının yazıldığı çizelge.
  3. (en)Honor roll.

övünç kaynağı

  1. (en)Pride, boast, ornament.

duymak

  1. Bilgi almak, öğrenmek, haber almak.
  2. İşitmek, ses almak
  3. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
  4. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek.
  5. Bir ruh durumu içine girmek
  6. Sezmek, fark etmek, hissetmek
  7. (en)Hear.
  8. (en)Come to know.
  9. (en)Feel.
  10. (en)Catch.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

övünç çizelgesiövünç kaynağıövünçövünövünceövücüövücü olmayanövücülükövülenövülmeduymakduymaduyma kaybıduyma siniriduyma yeteneğiduymacalı ölçekduyduy prizduyalduyanduyan kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın